KARBEYAZMEDYA--Bronkoskopi gırtlak bölgesinden sonraki solunum yollarını ve akciğerleri incelemek, tanı ve tedavi için bir takım işlemler, girişimler yapmak kullanılan bir tür endoskopi yöntemidir. Endo iç, skopi bakma, görme demektir, yani vücudun içine bakılmasıdır.

 

Yapılan uygulama ile ilgili açıklama yapan Göğüs Kliniği Doktorları Uzm.Dr. Buğra Kerget ve Uzm.Dr. Zehra Çamcı Ekinci, “Yaklaşık 1 aydır başladığımız bu uygulama ile 30 hastaya müdahale ettik ve erken teşhis saptadık. Sonrasında hastalarımızı ilgili kliniklere yönlendirdik. Hastalarımız bu yaptığımız çalışmadan oldukça memnun kaldılar” dediler.

 

Uzm.Dr. Buğra Kerget ve Uzm.Dr. Zehra Çamcı Ekinci, cihazla ilgili yaptıkları açıklamada: “ Endobronşial ultrasonografi, akciğer kanserinin yanı sıra tüberküloz, sarkoidoz, diğer enfeksiyon hastalıkları, lenfomalar gibi birçok hastalığın da teşhisinde kullanılan ve bir çeşit bronkoskopi yöntemidir. Tümör ya da diğer hastalıklar her zaman hava yollarının içinde yani bronşlarda yer almazlar. Akciğer kökenli hastalıkların ilk habercisi çoğu kez akciğerdeki lenf bezleridir. Endobronşial ultrasonografi, lenf bezlerini tarayarak, şüpheli lenf bezlerinden biyopsi alınıp kanser tanısının konmasında, yine kanserin evrelemesinde, yardımcı olur. Endobronşial ultrasonografi yöntemi; kişiyi ileri cerrahi girişimden kurtarabilen oldukça gelişmiş bir tanı yöntemidir.

 

Endobronşial ultrasonografi, özel iğnesi sayesinde özellikle göğüs boşluğu içerisinde normal bronkoskopi yöntemi ile ulaşılamayan bölgelerdeki büyümüş lenf bezlerinin ya da merkezi havayollarına komşuluk gösteren lezyonların içine girebilmeye olanak sağlar. Biyopsi yapılmak istenen lenf bezi veya tümör kitlesi bu ultrasonografi ile görüldükten sonra bronkoskopun içerisinde özel olarak üretilmiş bir ince iğne bronkoskopun ucuna gönderilmekte ve ultrasonografik görüntü altında bu lenf bezi ya da kitleden parça alınabilmektedir. Yöntemin hastaya sağladığı diğer bir avantajı ise kan damarlarının ultrasonografi ile görüntülenmesi sayesinde damar yaralanması riski ortadan kalkabilmektedir. Bu yöntem, özellikle göğüs boşluğu içerisindeki büyümüş lenf bezlerinin tanısında, konvansiyonel yöntemlerle ulaşılamayan tümörlerin tanısı ve evrelemesi ile tedavi kararında, sarkoidoz, lenfoma, tüberküloz gibi hastalıkların tanısında, büyük akciğer damarları düzeyindeki pıhtıların saptanmasında başarı ile kullanılabilmektedir. Bu yöntemin kullanılması ile birçok hasta gereksiz ameliyatlardan korunmakta ve hastanede yatırılmadan 15 - 20 dakikalık ağrısız bir işlemle akciğer hastalıklarının tanısı ve evrelenmesi sağlanabilmektedir. İşlem süresince tansiyon, nabız, elektrokardiyografi, oksijen satürasyonu gibi tüm hayati fonksiyonlar bir monitör üzerinden takip edilmektedir” diye belirttiler.

 

Uzm.Dr. Buğra Kerget ve Uzm.Dr. Zehra Çamcı Ekinci, “Hastalarımız bize geldiklerin de maximum bu müdahale aç karnına yapıldığı için 1 ila 2 günlük randevu veriyoruz sonrasında gerekli müdahalemizi yapıyoruz.” dediler.