2 yılda bir düzenlenen sempozyumun bu yıl 3.’sü Atatürk Üniversitesinde gerçekleşirken, açılışa; Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Eski Sağlık Bakanı M. Kazım Dinç, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Eyüp Tavlaşoğlu, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Serhat Vançelik, Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Yücel Kadıoğlu ile çeşitli ülkelerden gelen akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Yücel Kadıoğlu, konuklara DRD sempozyumları hakkında bilgi verdi. Kongrenin ilk olarak 2013 yılında Gazi Üniversitesinde yapıldığını ifade ederek, üçüncüsünün ise ‘Kardiyovasküler İlaçlar’ ana teması ile Atatürk Üniversitesinde gerçekleştiğini söyledi.
Kadıoğlu: “Kongremizin bilimsel programının kapsayıcı olması için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, ülkemizdeki ve birçok yabancı ülkedeki üniversiteler, ilaç endüstri ve diğer birimlerle işbirliğimiz oldu. Yerli ve yabancı yaklaşık 200 bilim insanının katılımı ile gerçekleştirdiğimiz kongre, yapılacak bilimsel tartışmalar ile dünya bilimine katkı sağlayacaktır. Kongre bilim kurulunda değişik ülkelerden değerli bilim insanları bulunmaktadır. Belçika, Ürdün ve İran’dan kendi alanlarında önemli bilim insanları da sunumlarıyla katkıda bulunacaklardır” dedi.
Konuşmasına Atatürk Üniversitesi hakkında bilgi vererek başlayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin, 1000 yılı aşkın mazisi olan bir eğitim mirası üzerinden şekillenerek, kendi geleneğini oluşturmuş, ülkemizin ilk büyük üniversiteleri arasında yer almayı başarmış olmanın gururu ile 60. Akademik yılını kutladığını ifade etti.
İnsanlığın hastalıklarla verdiği mücadelede, tedavi sürecinin en önemli aktörlerinden biri olarak varlığını süren eczacılığın, hızla değişen şartlara ve insanlığın farklılaşan ihtiyaçlarına rağmen, toplumsal yaşam içerisinde vazgeçilmezliğini devam ettirdiğini belirten Rektör Çomaklı, eczacılığın tarihin en eski mesleklerinden biri olduğunu söyledi.
3. Nesil Girişimci-Yenilikçi Üniversite Olmanın Gereklerinden Biri; Bilgiyi Ürüne Dönüştürmekdir
Çomaklı: “Eczacılık Fakültemiz, gelecekte toplum sağlığı üzerinde söz sahibi olmasını, ilaç alanında inovasyon gerçekleştirmesini beklediğimiz, bir fakültedir. Önümüzdeki dönemlerde, sağlık alanında hizmet kalitemizi standartlarımızı korumayı ve geliştirmeyi ve bunu sağlayacak dinamikleri devreye sokmayı hedefliyoruz. Bunlardan biri, 3. Nesil Girişimci-Yenilikçi Üniversite olmanın gereklerinden biri olan bilgiyi ürüne dönüştürmekdir. Bu bağlamda ilaç üretiminde Türkiye’nin söz sahibi olması, ilacı yalnızca tüketen değil, aynı zamanda üreten bir ülke olması yolunda Üniversite olarak yapacağımız çalışmaları önemsiyorum. Bilgiyi üretmek bizim işimiz. Bu sebeple de Eczacılık Fakültemize büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Biz de bu alanda gerekli her türlü desteği vermeye hazırız.
Teknolojik açıdan her geçen gün küçülen dünyamızda karşılıklı bilgi paylaşımının önem ve değerinin farkındayız. İlaçların araştırılması, geliştirilmesi ve uygulama faaliyetlerinin yorumlanabilmesi için konusunda uzman, ulusal ve uluslararası konukların katıldığı bu kongrenin, Türkiye’nin tıp ve eczacılık alanlarında geldiği seviyeyi daha da ileriye taşımak için gerekli adımlara öncülük etmesini temenni ediyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
İlaç üretimiyle ilgili olarak son yıllarda ülkemizde önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, yerli üretimin yüzde 32, yabancı üretimin ise yüzde 68 olduğuna dikkat çekerek, ilaç ham maddesinin üretimindeki teknolojik gelişmelere ayak uydurulamadığı takdirde, yerli üretim oranının hızla gerileyeceğini belirtti.
Azizoğlu: “Yapılmakta olan bu sempozyumlar ve bununla beraber oluşturulacak bilimsel çalışmalarla, ülkemizde ve bölgemizde yerli ilaç ham maddesi üretiminin artacağına olan inancım tam. Hükümetimizin 2016 yılında başlatmış olduğu doğu illerini kapsayan Cazibe Merkezleri programı kapsamında Erzurum’a yatırımlarla ilgili çok büyük ilgi ve alaka oluştu. Bunların bir kısmını da ilaç sanayi oluşturuyor. Şu an üniversitemizin tahsis ettiği TEKNO Park alanında dünyanın belki önde gelen firmalarından birisi ilaç hammaddesi yetiştirme ve üretimi laboratuvarı kuracak. Bir başka yurt dışı firmamız da ilaç fabrikasını ilimizde kurmak için bizlerden arsa talebinde bulundular ve aldılar. Gelişen bu olaylar, Erzurum’un bugünden sonra önemli bir cazibe merkezi olduğunu ve bu manada önemli bir sanayi şehri olmaya doğru gittiğinin göstergesidir” dedi.
5-7 Ekim tarihleri arasında Nene Hatun Kültür Merkezinde devam edecek olan sempozyumun açılışının ardından konuklar, topluca hatıra fotoğrafı çektirdi.