Vali Memiş mesajında şu ifadeleri kullandı.
Her anlamda; güven, istikrar, huzur, Rahmet, merhamet, sevgi, saygı, hoşgörü ve adalet gibi erdemli değerleri kişiliğinde toplamış olan Hazreti Peygamber Efendimiz, hayatı boyunca insanları doğruluğa, iyiliğe yardımlaşmaya teşvik etmiştir. İslam’ın evrensel, çağlar üstü mesajını taşıyan Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim, O’nun aracılığıyla insanlığa tebliğ edilmiştir. Peygamber Efendimiz; “İnsanlar Âdem’ in çocuklarıdır. Âdem’ de topraktan yaratılmıştır.’’ Buyurarak, kardeşliğe vurgu yapmıştır. Başka bir hadisi şerifinde; “Mümin, insanların canlarına ve mallarına zarar vermeyeceğinden emin olunan kimsedir.” Buyurarak, insanlığın sosyal hayatta muhtaç olduğu en büyük en faydalı davranışa vurgu yapmıştır.
Her türlü şiddetin, zulmün ve istismarın had safhada yaşandığı, insanların güvene, huzur ve istikrara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu cahiliye döneminde Sevgili Peygamberimizin ‘’Muhammed’ ül Emin’’ sıfatıyla anılması son derece manidardır. Peygamberimiz bize, inanan insanın yaşadığı topluma her türlü güzel ahlakı sergilememizi ve davranışlarımızda göstermeyi, öğütlemiş ve öğretmiştir.
Allah’ın Elçisi; insanların yoldan çıktığı, bazı ailelerin kız çocuklarını diri diri toprağa gömdükleri cahiliye döneminde, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edemez duruma geldiği bir dönemde, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş ve Rahmet Peygamberi, Allah’ın varlığını, birliğini ve O’na ortak koşulamayacağını yeniden tebliğ etmiştir. Yalnızca Allah’a kul olmayı, güzel ahlak üzere ve insanca bir yaşayışa çağırmıştır. Rahmet Peygamberi kısa bir sürede “şirk toplumu” ndan insanları çıkararak, bir olan Allah’a iman eden muvahhit bir toplum inşa etmiştir. O’nun yaktığı tevhit ve iyilik meşalesi her geçen gün yayılmıştır. Bu meşale ile karanlıklar aydınlığa, zulüm adalete, kin ve nefret şefkat ve merhamete dönüşmüştür.
Mevlid-i Nebi haftasında; Yüce Peygamberimizi anmak ve O’nun mesajlarını anlamak amacıyla, çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde verilen mesaj; O’nun arzu ve özlem duyduğu; insanlığın tevhit üzere birleşmesi, zulmün ve adaletsizliğin ortadan kaldırılması, yeryüzüne güven, huzur, istikrar ve saadetin getirilmesidir. Kutsal Kitabımızda “İman edip de imanlarına zulmü (şirki) bulaştırmayanlar var ya; işte güven onların hakkıdır. Doğru yolu bulmuş olanlar da onlardır.” Buyurulmaktadır. Diğer bir ayeti kerime de ise, “Allah, şöyle bir kenti misal verdi: Orası güven ve huzur içinde idi. Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi. Fakat Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden yaptıklarına karşılık, Allah onlara şiddetli açlık ve korku ızdırabını tattırdı.’’ Buyurularak, verilmiş olan imkânların amacına uygun olarak kullanılmasının farkında olmak ve nimetlerine karşılık şükür odaklı yaşanılmasının önemi vurgulanmaktadır.
Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında Mevlid-i Nebi Haftası boyunca gerçekleştirilecek olan bu tür etkinliklerin, bütün insanlığa kardeşlik, birlik, beraberliği, rahmet, merhamet, hoşgörü, barış, karşılıklı sevgi ve saygıda buluşmasına ve maddi paylaşmayı da unutmadan O’na bağlılığın perçinleşmesine vesile olmasını temenni ediyorum.
Bu vesileyle, “Âlemlere rahmet olarak gönderilen” Hazreti Peygamberimizin aziz ve yüce hatırası adına düzenlenen Mevlid-i Nebi Hafta ’sının vatandaşlarımıza, ülkemize, Dünyanın çeşitli yerlerinde her zamankinden daha çok şefkat ve merhamete muhtaç olan İslam Âlemine ve tüm insanlığa hayırlı vesile olmasını Yüce Allah’tan temenni ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.